Yazar
dilarasultandogan@gmail.com
12 makale bulunmakatadır
+A
-A
Okunma: 750
Aşk… Kalpte sancı, ruhta teskin, zihinde teslimiyet, bedende telaş, gözlerde kor… Öyle bir yükün altına girmişti ki… Bir tür bilinmezlik. Yabancılaşıyordu. Önce kendine ve sonra etrafına. Anlatılacak gibi değildi. Susuyordu. Asil bir susmaydı bu. Kimseleri şahit tutmuyordu duygularına. Öyle değerliydi ki bu duygu onun için, başkalarına anlatırsa duygunun değeri düşecek, insanların beklenti ve nazar dünyalarına açık hale gelecekti.Bunu istemezdi. Gün yüzüne çıkmamış, hesapsız, beklentisiz bir şeydi ondaki. Tertemizdi.
Olmuştu sonunda. Birbirlerinden habersiz oldukları halde aşkı karşılık bulmuştu. Bazen Allah istenileni istediği şekliyle verirdi. Böyle olmuştu tam da. Konuşuyorlardı. Ama bu işte bir yalnızlık vardı. Konuştukları karşısındakinde karşılık bulmuyordu. Ve anladı. O hesapsız gitmişti. Hesap etmedikleriyle yüzleşiyordu şimdi. Farklıydı karşısındaki. O hesapsız gitmişti ama karşısındaki kişi her şeyi ince ince planlamıştı. Olursa olurdu, olmazsa da hayat yükselişinde kendine eşlik edecek başka bir partner bulurdu. O onu son durak olarak görüyordu ama karşısındaki basamak olarak görüyordu. Hayat yükselişinde bir basamak daha yükselmişti işte. Olamazdı bu. Bütün güzel duyguları israf olmuştu işte. Bir daha kime nasıl güvenecekti? Beklentisiz olmak lazımdı ama hesapsız asla. Her şeyi en ince ayrıntısıyla düşünüp, ince eleyip sık dokumak lazımdı. Bu acı tecrübeden daha güçlü çıkmıştı. Artık gördüğü kişiden bir sonuca varıyordu, görmek istediği kişiden değil.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
|
Sayfalar
DUYURULAR
ARŞİV
Günlük Gazeteler