Yazar
ibrahimkoyuncu40@hotmail.com
100 makale bulunmakatadır
+A
-A
Okunma: 978
Rus kaynakları , Türklerin o gece Sarıkamış’a girebileceklerini yazmaktadırlar. Nitekim Belen: “ Sarıkamış’ın 25-26 Aralık gecesi işgal edilmemesinden İhsan Paşa ve kurmayı Şerif Bey mesuldür. Bunlar, Rusça yazılan kitapları okumadan hatıratlarını yazarak, kendilerini haklı göstermişlerdir.” demekte ve : “Şerif Bey’in Sarıkamış adındaki kitabı, edebi bir değer taşıdığı için çok tutulmuştur. Kitap neşredildiği zaman, gazeteler iktibas yapmışlardır. O zaman Enver Paşa, Şark hududuna gelerek Türkiye’ye geçmek istiyordu. Şerif Bey Enver’i elli bin kişiyi mahveden bir adam gibi göstermesinin, o zaman için ( bazı kimselere faydalı olduğu söylenebilir” mütalaasını ilave etmektedir.
Miralay Arif Bey, : “26 Aralık günü Sarıkamış’a ilerlemek lazımken, Ordu Kumandanı’nın Kötek Boğazını tercih etmesi, muvaffakiyetsizlik amillerinden biri olmuştur..Zira, Rus Ordusunun menzil hattının başı, Sarıkamış İstasyonunda başlıyordu. Burasını, Rusların takviye birlikleri gelmeden evvel ele geçirmek, herhalde, büyük menfaat sağlayabilirdi” demektedir.
Harp tarihi arşivine göre , Sarıkamış muharebelerinde ordumuz 23 Bin şehit 7 bin esir 10.000 yaralı vermiştir. Liman Paşa kitabında kaybımızın 42 bin olduğunu söyler. Belen 50 bin kişi olduğunu söylemektedir.
Şerif bey Enver’i, “Kızakla Sivas’a kaçan hain, Türklük ve insanlık faziletlerinden soyunmuş ; Alman imparatorunun ücretli yamağı, babası ve kardeşlerine layık olmayan kanlı katil ve melun herif “ şeklinde vasıflandırmıştır. Tarihçi Ziya Nur Şerif Bey için: “ Kendi kumandanına bu tarzda hücum eden adama ne denir bilmem fakat “asker” demek kolay değildir “ demekten kendini alamayacaktır.
Aynı Şerif Bey Sarıkamış kitabında kader birliği yaptığı subay arkadaşları için ;
“… Ordunun mukadderatı, ilahi bir takdirle bu iki hastanın ( Enver Paşa ve Hafız Hakkı Bey’den bahsediyor) eline kalmıştı…” diyebilmiştir.
Aydemir Eserinde: “Sarıkamış’ta İhtiyat Süvarisi denilen Aşiret Tümenleri kalıntıları da sadece iaşe yükü oldu.33. Tümende çoğunluk olan Kürtler, çarpışmadan yerlerini bırakıp kaçıyorlardı.” diyerek Sarıkamış’taki ordunun gerçeklerine parmak basacaktır.
Doksan bin kişinin Allahuekber dağlarında tek kurşun atmadan olduğu safsatalarının , Enver Paşa’yı değil, Sarıkamış Savaşlarının büyük kahramanlarını ve aziz şehitlerini aşağıladığı, ruhlarını muazzep ettiği fark edilmemiştir. Savaş kazanıldığı vakit ölenleri şehit bilip yüceltmek ve kaybedildiği vakit boşu boşuna öldüklerini söylemekten daha çirkin ve düşmanca bir değerlendirme olabilir mi? İşte “ Enver Paşa Gelecek” korkusuyla başlatılan propagandanın gelip dayandığı utanç verici nokta budur.
Sovyetler de , Paşa aleyhindeki propagandalarını, O’nun şahadetine rağmen devam ettirmişlerdir. 1920-30 arasında , “Enver Paşa Türk Halkının Düşmanı” adıyla Vilademir Kordini’nin rejisörlüğünü yaptığı bir de film yaptırmışlardır.
Ruhun şad Olsun Enver Paşa.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
|
Sayfalar
DUYURULAR
ARŞİV
Günlük Gazeteler