Yazar
dilarasultandogan@gmail.com
2 makale bulunmakatadır
+A
-A
Okunma: 118
Unutmak, unutmak… Unutmak istiyordu her şeyi. Bir vazgeçiş, bir terk ediş arzuluyordu. İstediği şeyin ağırlığından gün geçtikçe kötüye gidiyordu. Sahi unutulur muydu unutulmak istenen? Unutulursa tekrar hatırlanır mıydı? Buradaki sorun unutmak istediklerimize yüklediğimiz anlamlardı. Önce içini temizlemeliydi, ruhunu, zihnini.
Neden unutmak, vazgeçmek istiyordu? Neyden kaçıyordu? Bu duygu ağırlığının kaynağındaki anlam neydi? Bulmalıydı. Bir bilinçaltı temizliği yapılmalıydı belki de. Unutmak mümkündü elbette. Fakat unutulan tekrar hatırlandığında işte tam orada unutulana yüklenilen anlam ortaya çıkıyordu. Formül basitti, uygulamak zordu. Sözler bir süre sonra düşüncelere, düşünceler de bir süre sonra duygulara dönüşecekti. Bol bol söyleyecektik önce. Akılcı, unutmamızı sağlayacak, gerçekçi sözler… Temizlik şarttı. O da bunları uygulayacak, kafasını toparlayacak, sağlıklı bir unutma yaşayacaktı. Hatırladığında ise sağlıkla o şeyi kovacaktı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
|
Sayfalar
DUYURULAR
ARŞİV
Günlük Gazeteler